CİK işgal saldırılarına karşı topyekûn direniş çağrısında bulundu
Civaka Îslami ya Kurdistan (CİK), Türk devletin Kurdistan’ın güneyine yönelik işgal saldırılarına ve bu işgale karşı yerel iş birliğini ihanet olarak tanımlayarak, Kürt toplumunu bu işgale karşı yaşamın tüm alanlarında duruş sergilemeye çağırdı.
Civaka Îslami ya Kurdistan (CİK), Türk devletin Kurdistan’ın güneyini işgal etmeye yönelik son zamanlarda geliştirdiği yeni saldırıları yayınladığı bir açıklama ile protesto etti. CİK tarafından yayınlanan açıklama şöyle: “ Kürt halkı, tarih boyunca barış, adalet ve özgürlük mücadelesi vermiş bir toplumdur. Faşist Türk devleti, son dönemde yaptığı saldırılar ile, bölgede yaşayan masum sivilleri hedef almakta ve büyük acılara yol açmaktadır. Bu saldırılar, açıkça bir işgal girişimi ve Kürt halkının iradesine, topraklarına ve yaşam hakkına yönelik bir saldırıdır.
Türk devletinin bu hukuksuz saldırılarını şiddetle kınıyoruz. İslam dini, sadece meşru müdafaa durumlarında, belirli kurallar çerçevesinde ve en son çare olarak kabul edilebileceğini belirtir. Yüce Allah, Kur’an’ı Kerim’de şöyle buyurur, “Kim bir cana kıyarsa, bütün insanları öldürmüş gibi olur. Kim de bir can kurtarırsa, bütün insanları kurtarmış gibi olur” (Maide Suresi -32). Masum sivillerin zarar gördüğü, zulmün ve adaletsizliğin hüküm sürdüğü bir savaş asla meşru değildir. Peygamber Efendimiz (s.a.v) de savaşta masumların korunmasını emretmiş, kadınlara, çocuklara ve yaşlılara zarar verilmemesini, ağaçların bile kesilmemesini öğütlemiştir. Bu nedenle, masum insanların hayatını tehlikeye atan bu saldırılara karşı durmak, insanlık ve inanç gereğidir.
Türk devletinin Güney Kurdistan’a yönelik gerçekleştirdiği operasyonlar İslami değerlere tamamen aykırıdır ve haramdır. Kürt toplumu olarak, bu haksız saldırılara karşı net bir duruş sergiliyoruz. İslam’ın barış ve adalet ilkeleri doğrultusunda, bu işgale karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Barışçıl ve hukuki yollarla, bu haksızlığa karşı direneceğiz. Uluslararası toplumu da bu zulme karşı harekete geçmeye, adalet ve insan hakları çerçevesinde sorumluluk almaya davet ediyoruz.
Ayrıca, işgal saldırıların gerçekleştiği coğrafya da bu işgale katkı da bulunanları da ihanet ile suçluyoruz. Kendi halkının zarar görmesine göz yuman, düşmana destek veren her türlü işbirlikçi tavır, Kürt toplumunun birliğine ve bütünlüğüne vurulan bir darbedir. Bu tür ihanetler asla kabul edilemez ve Kürt halkının hafızasında kara bir leke olarak kalacaktır.
Tüm dünyaya sesleniyoruz. Bu işgale ve zulme karşı Kürt toplumu olarak sonuna kadar direneceğiz. Hak ve adalet için mücadelemiz sürecektir. Kürt toplumu olarak yaşadığımız her yerde bu işgal saldırısına ve yerel iç birlikçi bağlantılarına karşı bir duruş sergileyeceğiz.